Kategori: Haber & Duyuru

11 Haziran 2024

“Hayır” Diyebilmek Üzerine   Hayatımız boyunca “evet” ve “hayır” kelimeleri arasında sıkışıp kalırız. Kimi zaman nazik olmak, kimi zaman uyum sağlamak, kimi zaman ise çatışmadan kaçınmak için “evet” deriz. Ancak, “hayır” diyebilmek, bir bireyin psikolojik sağlığı için vazgeçilmez bir yetkinliktir. Bu iki hece, yaşam kalitemizi, ilişkilerimizi ve hatta benlik saygımızı derinlemesine etkileyebilir. Birçoğumuz için “hayır” demek, çeşitli sebeplerden dolayı zordur. Ailevi baskılar veya sosyal beklentiler bizi sürekli olarak “evet” demeye iter. İnsanlar genellikle başkalarını hayal kırıklığına uğratmaktan, reddedilmekten veya sevilmemekten korkarlar. Ancak bu korkular, kendimize olan saygımızı zedeleyebilir ve uzun vadede kişisel sınırlarımızın ihlal edilmesine yol açabilir. Psikolojik Sınırlar ve “Hayır”ın Gücü Kişisel sınırlar, bireyin kendini koruma ve kendini ifade etme yeteneğinin temel taşlarından biridir. Bu sınırların ihlal edilmesi, zamanla içsel bir çatışmaya, tükenmişliğe ve strese yol açabilir. “Hayır” diyebilmek, bu sınırları savunmanın ve korumanın bir yolu olarak karşımıza çıkar. “Hayır” demek, bireyin kendi ihtiyaçlarını, değerlerini ve duygularını tanıma ve bunlara saygı gösterme yeteneğini güçlendirir. Benlik Saygısı ve Öz Farkındalık “Hayır” demek, kişinin kendi değerlerine ve önceliklerine sadık kalması anlamına gelir. Bu da benlik saygısını

Posted in Haber & Duyuru
31 Mayıs 2024

YAZA SAĞLIKLI GİRMEK! Soğuk havaları geride bıraktık, nihayet yazı kucaklıyoruz. Önümüzde bizi bekleyen sıcak ve güzel günleri düşündükçe içimiz kıpır kıpır oluyor. Tam da bu zamanlarda birçoğumuzun hedefi ideal ve sağlıklı kiloda yaza merhaba demek. En çok yanlış yapılan şeylerden biri de yaza az kalan bu vakitlerde çok kısıtlı ve şok diyetler yapmak. Bu durum her ne kadar geçici olarak kilo kaybına yol açsa da uzun vadede metabolizmanın yavaşlamasına sebep olabilmektedir. Sağlıksız ve hızlı şekilde verilen bu kilolar bir o kadar hızlı geri alınabilmektedir. Bizim bu noktada hedefimiz vücudumuzun ihtiyacı olduğu besinlerden eksik kalmadan, sürdürülebilir beslenmeyi hedeflemektir. Her zaman önerdiğimiz Akdeniz Tipi Diyet, bu noktada uygulamamız gereken başlıca beslenme biçimidir. Liften, meyve ve sebzeden zengin bu diyet; kardiyovasküler hastalıklar, tip 2 diyabet, hipertansiyon gibi birçok hastalığın önlenmesine yardımcıdır. Bitki bazlı beslenme biçimi hem kalp sağlığını korumaya hem kan şekerini düzenlemeye hem de ideal kiloya ulaşmaya ve o kiloyu korumayı sağlamaktadır. İlave tuz tüketimini sınırlandırmak kan basıncının düzenlenmesi için dikkat edilmesi gereken unsurlardan biridir. Araştırmalar, hayvansal kaynaklı doymuş yağ tüketiminin fazla olmasını kalp sağlığı açısından tehlikeli olabileceğini belirtmektedir. Hayvansal ve doymuş yağ tüketimini aza

Posted in Haber & Duyuru
9 Mayıs 2024

DÜNYA ÇÖLYAK GÜNÜ’NDE GLUTENSİZ BESLENMEYE BAKIŞ Çölyak Hastalığı; buğday, arpada ve çavdarda bulunan bir protein olan glutenin tüketimiyle tetiklenen bir otoimmün hastalıktır. Bu hastalığa sahip bireylerde, glüten tüketimi, ince bağırsağa saldıran bir bağışıklık tepkisini tetikleyerek, bağırsağı kaplayan ve besin emilimini artıran villuslara (küçük parmak benzeri çıkıntılara) zarar verir. Villuslar hasar gördüğünde, vücudun besin maddelerini etkili bir şekilde absorbe etme yeteneği sekteye uğrar, bu da yetersiz beslenmeye ve osteoporozdan nörolojik durumlara kadar birçok başka komplikasyona yol açar. Çölyak Hastalığının semptomları bireyler arasında önemli ölçüde farklılık gösterebilir ve bu da tanıyı zorlaştırır. Bazıları ishal, karın ağrısı ve şişkinlik gibi klasik semptomlar yaşayabilirken, diğerleri eklem ağrısı, anemi veya diş minesi bozuklukları gibi daha az belirgin semptomlara sahip olabilir. Şu anda Çölyak Hastalığının tek etkili tedavisi, yaşam boyu sıkı bir glutensiz diyettir. Bu diyete bağlı kalmak bağırsak zarının iyileşmesine, daha fazla hasarın önlenmesine ve semptomların hafifletilmesine olanak tanır. Sadece ekmek ve makarna gibi bariz gluten kaynaklarından kaçınmak değil, aynı zamanda soslar, çeşniler ve hatta bazı ilaçlar ve takviyeler gibi gizli kaynaklara karşı da dikkatli olmayı gerektirir. Glutensiz ürünler genellikle tam tahıllard

Posted in Haber & Duyuru
8 Nisan 2024

RAMAZAN BAYRAMI İÇİN BESLENME İPUÇLARI

Yılın en güzel zamanlarından biri olan Ramazan Bayramı geldi.. Sevdiklerimizle bir araya gelme, lezzetli sofralarla ziyafetin bol olduğu bu dönemde bayram ikramlarıyla kendimizi şımartmak geleneğin bir parçası olsa da Ramazan Bayramı kutlamaları sırasında dengeyi korumak ve beslenmeye öncelik vermek oldukçaönemlidir.

Bayram sabahı

Posted in Haber & Duyuru
9 Şubat 2024

SAĞLIKLI ANNE, SAĞLIKLI BEBEK Beslenme yaşamın her aşamasında hayati bir rol oynar, fakat en kritik ve önem taşıyan anlardan birisi de hamilelik ve bebeklik dönemidir. Yeni bir hayata başlama yolculuğu annenin sağlığıyla başlar, büyüyen bebeğin beslenmesine kadar uzanır. Anne ve bebek beslenmesi birbiriyle karmaşık bir şekilde bağlantılıdır ve optimal gelişim ve yaşam boyu sağlık için temel oluşturur. Hamilelik sırasında anne, bebeğinin büyümesini ve gelişmesini desteklemek için dikkate değer fizyolojik değişikliklere uğrar. Annenin besin alımı fetüsün sağlığını ve gelişimini doğrudan etkilediğinden, yeterli beslenme çok önemlidir. Folik asit, demir, kalsiyum ve omega-3 yağ asitleri gibi temel besinler fetal büyüme, beyin gelişimi ve genel sağlık için gereklidir. Örneğin folik asit, nöral tüp defektlerinin önlenmesinde hayati önem taşırken; demir, fetüse oksijen taşınması için gerekli olan artan kan hacmini destekler. Kalsiyum, kemik gelişimine katkıda bulunur ve omega-3 yağ asitleri, özellikle DHA, beyin ve göz gelişimi için hayati öneme sahiptir. Belirli besinlerin yanı sıra meyveler, sebzeler, tam tahıllar, yağsız proteinler ve sağlıklı yağlar açısından zengin, dengeli bir beslenmenin sürdürülmesi de önemlidir. Su, artan kan hacmini ve amniyotik sıvı üretimini desteklediğinden, uygun hidrasyonun sağlanması da kritik önem taşır. Ayrıca gelişmekte olan

Posted in Haber & Duyuru
2 Temmuz 2019

Yaz mevsiminde oluşan cilt lekeleri

Yaz mevsimlerinde güneş yeryüzüne daha dik bir açı ile gelmektedir. Güneş ışınları ne kadar dik açı ile gelirse enerjisi de o kadar yüksek olur. Bundan dolayı özellikle yaz aylarında güneşin etkisiyle ciltte bir takım can sıkıcı lekeler meydana gelir. Tabi ki tamamen de güneşten kaçmamalıyız. Azı da fazlası da zarar. (Kırklareli Ekol Güzellik cilt Lekeleri) Vucudumuzun yapısına bağlı olarak güneşten ne kadar korunsak da melazma ciltteki melanosit hücrelerinin aktivasyonu ve melanin pigmentinin artışına bağlı olarak cildin koyulaşmasıyla cildimizde güneş lekeleri oluşabilir. Yaz mevsiminde oluşan cilt lekeleri nerelerde görülür? Vucudumuzda en can sıkıcı cilt lekesi burnumuzun üzerinde, yanağımızda, alınımızda ve çenemizde oluşanlardır. , Cilt lekeleri Nadirende olsa vücutta güneş gören omuz göğüs ve kolların üst bölgeleri de oluşabilir. Yaz mevsiminde oluşan cilt lekeleri nasıl geçer?

Cilt lekelerin nedenleri nelerdir?

cilt lekesinin oluşmasının en büyük sebebi güneş maruziyetidir. Güneş maruziyetini ultraviole ışınlarına maruz kalma diye de adlandırabiliriz. Ultraviyole ışınları yaz aylarında daha fazladır. Günlük yaşantımızda Evde camdan giren ultraviyole ışık, araba kullanırken camdan giren ultraviole ışık ve hatta ofisteki ışık kaynakları, bilgisayar ekranından yansıyan ışık dahi cilt lekesi oluşumunu tetikleyebilir. Baş

Posted in Haber & Duyuru
6 Şubat 2024

EMZİRME DÖNEMİNDE BESLENMENİN ROLÜ Emzirme, bebeğin sağlıklı büyümesi, anne ile bebek arasındaki bağın kuvvetlenmesi için en uygun beslenme yöntemidir. Anne sütü, bebekler için doğanın mükemmel gıdası olarak kabul edilir ve büyüme gelişmeleri için hayati öneme sahip temel besinleri ve antikorları sağlar. Ancak çoğu zaman gözden kaçırılan şey, annenin beslenmesinin bu süreçte oynadığı önemli roldür. Emzirme döneminde beslenme sadece tüketilen besin miktarıyla ilgili değildir; aynı zamanda kaliteyle de ilgilidir. Bir annenin tükettiği besinler anne sütünün bileşimini doğrudan etkileyerek bebeğinin sağlığını etkiler. Bu nedenle bu dönemde doğru beslenmenin sağlanması çok önemlidir. Emziren annelerin beslenmelerinde en önemli noktalardan biri hem anne hem bebek için dokuların büyümesi ve onarımını sağlayan yeterli proteinin vücuda alınmasıdır. Yağsız et, kümes hayvanları, balık, yumurta, süt ve süt ürünleri, baklagiller, kuruyemişler ve tohumlar iyi bir protein kaynağıdır. Balıklar, Omega 3 yağ asitlerinden de zengindir ve bebeklerde beyin ve göz gelişimi için gereklidir. Somon, alabalık ve sardalye gibi yağlı balıklarda yüksek miktarda bulunmaktadır. Bu sebeple haftada 2 porsiyon balık tüketimine özen gösterilmelidir. Meyve ve sebzeler, genel sağlık ve bağışıklık için gerekli olan bol miktarda vitamin, mineral, antioksidan ve lif sağlamaktadır. Emziren anne

Posted in Haber & Duyuru