Kategori: Haber & Duyuru

26 Kasım 2025

Kolesterol kelimesini duyar duymaz çoğumuzun aklına “yasaklar listesi” gelebilir. Oysa kolesterol sadece “kaçınılması gereken bir düşman” değildir; vücudumuzun yapıtaşlarından biridir. Hücre zarlarının esnekliğini sağlar ve bazı hormonların yapımında görev alır. Sorun, kolesterolün varlığı değil, dengesinin bozulmasıdır. Bugün pek çok kişi yüksek kolesterol tanısıyla yaşam tarzında değişiklik yapmak zorunda kalıyor. Peki bu değişiklik “yağsız, tuzsuz” bir diyet anlamına mı gelir? Kesinlikle hayır. Kolesterol yönetiminde ilk adım, yağı tamamen kesmek değil, yağın türünü değiştirmektir. Zeytinyağı, avokado, ceviz, badem, fındık ve balık gibi besinlerde bulunan tekli ve çoklu doymamış yağlar, LDL (kötü kolesterol) seviyesini düşürmeye yardımcı olur. Her gün belirli porsiyonlarda çiğ kuruyemiş veya bir yemek kaşığı sızma zeytinyağı eklemek bile bu dengeye büyük katkı sağlamaktadır. Kızartma yağlarını tekrar kullanmak, trans yağ içeren paketli ürünleri tüketmek ve margarin kullanmak ise damar duvarında biriken yağ plakalarının başlıca sorumlusudur. Lifin Gücü Adına Bitkisel kaynaklı besinlerde bulunan çözünür lif, kolesterolü doğal yoldan düşürmenin en etkili yollarından biridir. Lif, bağırsakta LDL kolesterolün emilimini azaltır. Yulaf, arpa, elma, armut, kuru baklagiller, brokoli ve keten tohumu, bu konuda öne çıkan besinlerdir. G

Posted in Haber & Duyuru
26 Kasım 2025

Hepimiz zaman zaman kafamızda aynı düşünceleri döndürüp dururuz. Ancak bazıları için bu, neredeyse gündelik hayatın bir parçası haline gelir. İşte bu duruma psikolojide “çok düşünmek”, “aşırı zihinsel ruminasyon” veya toplumda bilinen adıyla “overthinking” deniyor. Çok düşünmek (Overthinking) nedir? Basitçe söylemek gerekirse, zihnin “dur” düğmesine basılamaması halidir. Kişi, yaşanmış olayları tekrar tekrar analiz eder, olası senaryoları hesaplar ve çoğu zaman olumsuz sonuçlara odaklanır. Bu durum sadece zamanı tüketmekle kalmaz; aynı zamanda kaygıyı, yorgunluğu ve kararsızlığı da beraberinde getirir. Neden oluşur? Çok düşünmenin temelinde genellikle kontrol isteği yatar. İnsan zihni, geleceği öngörerek risklerden korunmak ister. Ancak belirsizliğe tahammül azaldığında, beyin bir çıkış yolu bulmak yerine aynı döngüde sıkışır. Mükemmeliyetçilik, geçmişte yaşanan travmalar, kaygı bozuklukları ve yoğun stres de bu süreci tetikleyen önemli faktörlerdir. Nasıl durdurulur? Zihni susturmak kolay değildir, fakat mümkündür.

  • Öncelikle, düşüncelerin farkına varmak ve onları yargılamadan gözlemlemek gerekir.
  • Günlük tutmak, düşünceyi kağıda aktarıp zihni boşaltmanın etkili yollarından biridir.
  • Nefes egzersizleri ve meditasyon, zihne mola verdirebilir.
  • Düşüncelerin yerini davranışlara bırakmak, yani harekete geçmek de döngüyü kırmanın en güçlü yollarından

Posted in Haber & Duyuru
2 Ekim 2025

Sonbahar Yorgunluğunu Beslenmeyle Yenmek Yazın uzun ve güneşli günlerinden sonra sonbaharın serin esintisiyle birlikte çoğumuzda sabah yataktan kalkmak zorlaşır, gün içinde halsizlik hissi artabilir ve motivasyonumuz düşebilir. Buna “sonbahar yorgunluğu” da denir. Aslında bu durum vücudun değişen mevsim şartlarına verdiği doğal bir tepkidir. Azalan güneş ışığıyla birlikte serotonin seviyeleri düşerken, melatonin artar; yani ruh hali biraz daha dalgalı olur, uyku düzeni değişir. Peki bu dönemde beslenme alışkanlıklarımızda yapacağımız bazı değişiklikler, sonbaharı çok daha enerjik ve keyifli hale getirebilir mi? Tabi ki evet! Sonbaharın en önemli destekçilerinden biri olan yağlı tohumları günlük beslenme rutinimize eklemeliyiz. Ceviz, badem, fındık gibi kuruyemişler hem E vitamini hem de omega-3 yağ asitleri içerir. Zihinsel yorgunluğu azaltır, konsantrasyonu artırır. Ara öğünlerinizde çantanızda küçük bir çiğ kuruyemiş paketi bulundurmak, günün geri kalanında daha enerjik hissetmenizi sağlar. Mevsim geçişlerinde en sık yaşanan sorunlardan biri de bağışıklığın zayıflaması ve sık hastalanmaktır. İşte bu noktada mandalina, portakal, kivi, nar gibi meyveler soframızda daha çok yer almalıdır. C vitamini sadece bağışıklığı desteklemez, aynı zamanda vücudun enerji üretiminde de rol oynar. Sonbahar yorgunluğunun en büyük sebeplerinden biri de gizli demir eksikli

Posted in Haber & Duyuru
27 Ağustos 2025

Tatil Dönüşü Okula Uyum: Çocuğunuzun Psikolojisine Destek Olmanın Yolları Yaz tatili, çocuklar için özgürlük, oyun ve dinlenme demektir. Ancak uzun bir tatilin ardından okulun disiplinli düzenine geri dönmek, bazı çocuklar için zorlayıcı olabilir. Sabah erken kalkmak, ödev sorumlulukları ve sosyal ortam yeniden şekillenirken, adaptasyon süreci hem çocuk hem de aile için sabır gerektirir. Okula dönüşte en yaygın yaşanan durum, “tatil sendromu” olarak bilinen, motivasyon düşüklüğü ve isteksizliktir. Çocuk, tatildeki rahat ortamı bırakmak istemeyebilir. Burada ailenin yaklaşımı, uyum sürecinin en kritik unsurudur. Zorlama ya da eleştiri yerine, empati ve teşvik ön planda olmalıdır. Aile Ne Yapmalı?

  • Geçiş Sürecini Yumuşatın: Tatil bitmeden bir hafta önce uyku ve yemek düzenini okul saatlerine göre ayarlayın.
  • Olumlu Dil Kullanın: “Artık tatil bitti” yerine “Okulda seni bekleyen yeni şeyler var” gibi heyecan uyandıran cümleler tercih edin.
  • Duygularını Dinleyin: Çocuğun kaygılarını küçümsemeyin. “Seni anlıyorum, ben de bazen böyle hissediyorum” demek, güven duygusunu artırır.
  • Olumlu Beklentiler Oluşturun: Arkadaşlarını göreceği, yeni bilgiler öğreneceği konulara dikkat çekin.
  • Kendi Tutumunuza Dikkat Edin: Çocuğunuz sizin ruh halinizden etkilenir. Sakin, pozitif ve destekleyici bir tavır, onun uyumunu hızlandırır.

Posted in Haber & Duyuru
6 Ağustos 2025

Her sabah aç karnına limonlu su içersek bel bölgesindeki yağlardan kurtulur muyuz? Chia tohumunu yoğurda eklediğimizde kilo verir miyiz? Ya da ananas yiyerek yağları yakmamız mümkün mü? Bu sorular size tanıdık geldiyse, yalnız değilsiniz. Çünkü çağımızın en popüler arayışlarından biri: “Kilo vermeyi kolaylaştıracak sihirli bir besin bulmak.” Son yıllarda sosyal medyada, televizyon programlarında ve çeşitli sağlık dergilerinde sıkça karşılaştığımız bir söylem: “Bu yiyecek zayıflatıyor!” Limonlu su, elma sirkesi, chia tohumu, yeşil çay, zencefil… Her biri bir dönem mucize yiyecek ilan edildi. Peki gerçekten sadece tek bir besinle zayıflamak, yağları yakabilmek mümkün mü? Cevabımız net bir şekilde “Hayır!”. Hiçbir yiyecek tek başına mucize yaratmaz. Zayıflama, yalnızca bir besini tüketmekle değil; dengeli bir beslenme düzeni, yeterli fiziksel aktivite, uyku düzeni ve stres yönetimi gibi birçok faktörün bir araya gelmesiyle mümkündür. Bazı besinlerin metabolizmayı hafifçe hızlandırdığı, tokluk hissini desteklediği ya da ödem atımına yardımcı olduğu doğrudur. Örneğin: Yeşil çay antioksidan kaynağıdır ve yağ yakımına katkıda bulunabilir. Chia tohumu lif içeriğiyle uzun süre tok tutabilir. Zencefil sindirimi destekler. Yoğurt, probiyotik etkisi sayesinde bağırsak sağlığını

Posted in Haber & Duyuru
5 Mayıs 2025

Menopoz Döneminde Beslenme: Sağlığınızı Koruyacak Öneriler Menopoz, kadınların hayatlarındaki doğal bir evre olup hormon dengelerinde önemli değişikliklerin yaşandığı bir dönemdir. Bu süreçte, beslenme alışkanlıkları büyük bir önem taşır. Kemik sağlığından kalp sağlığına, kilo kontrolünden ruh haline kadar birçok faktör, doğru beslenme ile dengelenebilir. Menopoz döneminde östrojen seviyelerinin azalması, kemik yoğunluğunda düşüşe, metabolizma hızının yavaşlamasına ve kalp hastalıkları riskinin artmasına neden olabilir. Bu nedenle, dengeli ve sağlıklı bir beslenme düzeni benimsemek, bu olumsuz etkileri en aza indirmeye yardımcı olabilir. Menopozda Nasıl Beslenmeli? Östrojenin azalmasıyla bel bölgesinde yağ hücrelerinin artışı gözlemlenmektedir. Kilo korunumunu sağlamak, ideal vücut ağırlığında olmak bu dönemde oldukça önemlidir. Hormonlardan dolayı kilo kaybetme süreci de yavaşlayacaktır. Metabolik sendromdan korunmak için şekerli gıdalardan ve işlenmiş etten uzak durmak gerekir. Kas kaybını önlemek ve metabolizmayı hızlandırmak için kırmızı et, tavuk, balık, yumurta ve kuru baklagiller gibi protein kaynakları düzenli olarak tüketilmelidir. Lif içeriği yüksek olan sebze, meyve, tam tahıllı ürünler ve kuru baklagillerin alımı ise sindirim sisteminin düzenli çalışmasına yardımcı olur. Bu dönemde kalp sağlığını korumak için iki kat dikkat e

Posted in Haber & Duyuru
8 Nisan 2025

Sınav Zamanı Ebeveynler Neler Yapmalı? Sınav dönemleri, öğrenciler için olduğu kadar ebeveynler için de stresli bir süreçtir. Çocuklarının başarılı olmasını isteyen aileler bazen farkında olmadan üzerlerinde baskı oluşturabilir. Oysa sınav sürecinde ebeveynlerin desteği, öğrencinin başarısını ve psikolojik iyi oluşunu doğrudan etkileyen en önemli faktörlerden biridir. Peki, bu dönemi sağlıklı bir şekilde atlatmak için ebeveynler neler yapabilir?

  1. Beklentileri Gerçekçi Tutun

Her çocuğun akademik başarısı farklıdır. Kendi çocuğunuzu başkalarıyla kıyaslamak yerine, onun potansiyelini ve ilgi alanlarını dikkate alarak beklentilerinizi şekillendirin. Sürekli yüksek başarı beklemek yerine, çabasını ve ilerlemesini takdir etmek daha motive edici olacaktır.

  1. Destekleyici ve Motive Edici Olun

Sınav öncesinde çocuğunuza “Bu sınav senin geleceğini belirleyecek” gibi baskı oluşturan cümleler yerine, onun elinden gelenin en iyisini yapmasına odaklanan destekleyici mesajlar verin. “Çabanı görmek bizim için önemli” veya “Senin yanındayız” gibi cümleler, öğrencinin kendini daha güvende hissetmesine yardımcı olur.

  1. Kaygıyı Arttıran Değil, Azaltan Bir Tutum Sergileyin

Sınav kaygısı, öğrencilerin en büyük sorunlarından biridir ancak bazen ebeveynlerin farkında olmadan sergilediği tutumlar bu kaygıyı artırabilir. Sürekli

Posted in Haber & Duyuru
19 Şubat 2025

Fermente Gıdalar: Sağlığınız İçin Doğal Bir Mucize Günümüzde sağlıklı beslenme konusundaki farkındalık giderek artarken, fermente gıdalar da hak ettiği ilgiyi görmeye başladı. Binlerce yıllık geçmişe sahip bu doğal besinler, hem lezzetleriyle hem de sağlığa sundukları katkılarla beslenmemizde önemli bir yer tutuyor. Peki, fermente gıdalar nedir ve neden bu kadar faydalıdır? Fermente gıdalar, mikroorganizmalar tarafından doğal yollarla mayalanarak besin değerleri artırılmış gıdalardır. Bu süreçte probiyotikler olarak bilinen faydalı bakteriler gelişir ve yiyeceklerin sindirimi kolaylaşırken besin içeriği zenginleşir. Yoğurt, kefir, turşu, kombucha, boza, tarhana ve kimchi gibi birçok geleneksel besin, fermantasyon sayesinde sağlık dostu özellikler kazanır. Fermente gıdalar, içerdikleri bu probiyotikler sayesinde bağırsak florasını dengeler. Bağırsaklar, vücudun “ikinci beyni” olarak kabul edilir ve genel sağlık üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Sağlıklı bir bağırsak florası, sindirimin kolaylaşmasına yardımcı olur. Sindirim sistemi rahatsızlıklarının oluşmasını önlemede ve tedavisinde oldukça etkilidirler. Yapılan araştırmalar, sağlıklı bir bağırsak florasının aynı zamanda ruh halini de olumlu etkileyip stresle başa çıkmaya yardımcı olabileceğini göstermiştir. Fermente gıdalar, sindirimi kolaylaştırmanın yanı sıra bağışıklık sistemini güçlendirir. Güçle

Posted in Haber & Duyuru
24 Aralık 2024

Kış Aylarında Enerjik Olmanın Sırrı: Doğru Beslenme Kış mevsimi; soğumaya başlayan hava, azalan gün ışığı ve yoğun tempoyla birlikte enerjimizi düşüren bir dönemdir. Ancak doğru beslenme alışkanlıkları ile bu mevsimi zinde ve enerjik geçirebilmek her zaman mümkün. Kış mevsiminde yetişen sebze ve meyveler, vücudun ihtiyacı olan vitamin ve mineralleri doğal bir şekilde sağlar. Portakal, mandalina, greyfurt gibi C vitamini deposu narenciyeler bağışıklığı güçlendirirken, ıspanak, pazı ve brokoli gibi koyu yeşil yapraklı sebzeler demir ve lif açısından zengindir. Bu besinler enerjimizi artırmanın yanı sıra hastalıklara karşı korunmamıza da yardımcı olur. Vücut, enerji üretimi için karbonhidratlara ihtiyaç duyar. Ancak rafine şeker ve beyaz un gibi basit karbonhidratlar yerine, tam tahıllar, yulaf, kinoa ve bulgur gibi kompleks karbonhidratları tercih etmek gerekmektedir. Bu besinler, kan şekerimizi dengede tutar ve uzun süre tok kalmamızı sağlar. Protein ise, kaslarımızı güçlendirirken uzun süreli enerji sağlar. Tavuk, hindi, yumurta, baklagiller ve süt ürünleri gibi kaliteli protein kaynaklarını öğünlerimize dahil etmeye özen göstermeliyiz. Özellikle sabah kahvaltısında protein ağırlıklı bir başlangıç, gün boyu enerjik kalmamıza yardımcı olacaktır. Kuru meyveler ve kuruyemişler, hızlı bir enerji kaynağıdır. Ceviz, badem, fındık gibi kuruyemişlerle hurma ve k

Posted in Haber & Duyuru
11 Aralık 2024

BAŞARININ ANAHTARI DİKKAT

Dikkat, günlük yaşamın görünmez kahramanıdır. İş yerindeyken, ders çalışırken veya trafikteyken dikkatimizi kaybetmek, yaşam kalitemizi ve performansımızı ciddi şekilde etkileyebilir. Özellikle öğrenciler için dikkat, akademik başarının temel taşlarından biridir. Ancak yoğun dijital uyarıcılar ve çoklu görevler, hem çocukların hem de yetişkinlerin dikkatini sürdürebilmesini her geçen gün daha da zorlaştırıyor. Dikkatin Önemi ve Etkileri Dikkat, sadece bir odaklanma becerisi değil; aynı zamanda öğrenme, problem çözme ve etkili iletişim kurma yeteneğimizi belirleyen temel bir unsur. Öğrencilerde derse odaklanma, önemli noktaları kaçırmama ve bilgiyi işleme yeteneği başarının kapılarını aralar. Araştırmalar, dikkat eksikliğinin öğrenme güçlüklerine, akademik performans düşüklüğüne ve duygusal sorunlara yol açabileceğini gösteriyor. Yetişkinler için de dikkat, iş performansını, ilişkileri ve genel yaşam kalitesini doğrudan etkiler. Gün içinde yapılan küçük hatalar bile birikerek büyük sonuçlar doğurabilir. Peki, dikkatimizi doğru bir şekilde nasıl ölçebilir ve geliştirebiliriz? Moxo Dikkat Testi ile Tanışın Moxo Dikkat Testi, dikkat seviyenizi bilimsel ve kapsamlı bir şekilde değerlendirmek için tasarlanmış bir ölçme aracıdır. Bu test, 6-12 yaş arasındaki çocuklara ve 13-65 arası bireylere uygun olup şu dört önemli alanı

Posted in Haber & Duyuru